Kitaplar • 23 Temmuz 2018
Yazar: Deniz Işık
İHMAL VE İSTİSMAR KONULU KİTAPLARDAN SEÇMELER
Merhaba Adana’da Çocuk Olmak takipçileri;
Bu ayki yazımda sizlere, istismar konulu çocuk kitaplarından birkaçını tanıtıyor olacağım. Çocukların kimlere güvenip, kimlere güvenemeyecekleri; kimlerle gidip, kimlerle gidemeyecekleri, hangi sırları saklayıp, hangilerini ailelerine söylemeleri gerektiği, mahremiyet bilgisi, ihmal ve istismar konulu kitaplardan Simla ve benim deneyimlediğimiz birkaç kitap hakkında bilgi vermek istiyorum.
Konunun uzmanı olmadığım için, ben sadece kendi fikirlerimi, deneyimlerimi ve tanıtacağım kitaplardaki bilgileri paylaşıyor olacağım. Ülkemizde de herhangi bir istismar söz konusu olduğunda ve medyada yer almaya başladığında, bazı çocuk kitabı önerileri dolaşır sosyal medyada. Fark ettim ki bu kitaplardan bizde de var ve hemen bir derleme hazırladım sizler için. Keyifli okumalar.
1. Kırmızı Çizgi (6 + Yaş))
“Kırmızı Çizgi” isimli kitabımızı yazan; Samar Mahfouz Barraj; resimleyenler ise; Mona Yakzan ve Myra El Myr. Erdem Çocuk Yayınları’ndan çıkan kitabın 4. Baskısında hoşuma giden şöyle bir not yer alıyor: “Çocuklarımızı bilgilendirerek, onları maruz kalacakları pek çok şeyden uzak tutabiliriz.” Bir gün Emir eve koşarak gelir ve annesine; “Kırmızı çizgiler arabalar için mi? Yani kırmızı ışık gibi mi?” diye sorar. Annesi ise; konuyu açıklar ve bundan başka kırmızı çizgilerinde olduğunu söyler. Ülkemiz, evimiz hatta vücudumuz da kırmızı çizgimizdir. Yabancılara kapıyı açmamak, özel bölgeler ve doktorlar gibi konular çok güzel anlatılmış. Ve herhangi bir rahatsız edilme durumunda neler yapılması gerektiğini annesi Emir’e çok güzel anlatıyor. Bu kitabın resimleri de harika. Arka sayfada ise ebeveynler için bir bilgilendirme mektubu var ve çocuklarımızı ihmal ve istismardan korumanın yollarını anlatıyor. En arka sayfada ise; kitabın anahtar kelimelerinin daha kalıcı olmasını sağlamak için etkinlik önerileri bulunmakta. Özel bölgeler resmi, doktorculuk oyunu, aslan ve ceylan oyunu ve iyi sır kötü sır oyunu gibi. Ben kızımla bu kitabı okuduğumda ona bazı sorular soruyorum ve konu üzerinde sohbet ederek hem bilgiler alıyorum ondan, hem de ona bilgiler veriyorum. Bu tarz kitapların interaktif çocuk katılımı olursa, daha kalıcı bir öğrenme sağlayacağına inanıyorum.
2. Ben Herkesle Gitmem ki! ( 5+ Yaş)
“Ben Herkesle Gitmem ki!” Gergedan Yayınları tarafından Türkçe’ye çevrilen Dagmar Geisler’in kitaplarından biridir. Serinin diğer kitapları: “Bedenim Bana Ait”, “Ben Kaybolmam Ki!”, “Öfkemle Nasıl Başa Çıkabilirim?”. Ben bu seriden ikisini anlatıyor olacağım. Kitaplar Lu isimli bir kız çocuğun üzerinden anlatılıyor. “Ben Herkesle Gitmem ki!” de Lu’nun bir listesi var. Bu listede anne babasına sormadan Lu’nun kimlerle gidebileceği yazılıdır. Lu bu listedeki isimlerden başka hiç kimse ile hiçbir yere gidemez. Konusuna gelince, hesapta olmayan bir nedenden ötürü bir gün Lu’nun okul çıkışı okulda beklemesi gerekiyor. Okulun önünde tek başına bekliyor Lu. Sırası ile kadın olsun, erkek olsun bazı yetişkinler geliyor Lu’nun yanına. Her bir kişi geldiğinde ise, “Ben seni tanımıyorum, seninle gitmeyeceğim!” diyor Lu. Sonra bu kişileri ne kadar tanıdığını anlatan sayfalar geliyor. Mesela Bayan Schmidt ile Lu aynı mahallede yaşıyorlar. Fakat Lu onun adını bilmiyor, saçları boya mı kendi saçımı bilmiyor, köpeğinin adını bilmiyor. Yani o kişileri aslında çok yakından tanımadığını anlatılmaya çalışılmış kitapta. Ben çok başarılı buluyorum bu seriyi. Biz de kızımla bu kişileri oluşturduk. Kızım kimlerle gidebilir, kimlerle gidemez. Bu kitaplar başucu kitapları olarak evde olmalı ve dönem dönem üzerlerinden geçilmeli. Kitapların arka kapak sayfalarında da biz ebeveynler için bilgilendirici yazılar bulunmakta. Yine bu kitapta da son sayfalarda Lu’nun ailesi ile birlikte yaptığı gibi, bu listeyi sen de ailenle doldur isimli bir şablon sayfa mevcut. Bir de ebeveynler için “Bunları Biliyor Muydunuz?” isimli Ankara Barosu Çocuk Hakları Merkezi, Çocuk İstismarıyla Mücadele Derneği gibi önemli yerlerin iletişim ve adres bilgileri bulunmaktadır.
3. Ben Kaybolmam Ki! (5+ Yaş)
“Ben Kaybolmam ki!” yine Gergedan Yayınları’ndan yukarıda bahsettiğim serinin diğer kitabı. Bu kitapta Lu annesi ile birlikte pazara gidiyor. Annesi “Umarım bu kalabalıkta kaybolmazsın” diyor. Genelde dışarıdayken annelerin en büyük korkusu çocuklarını gözden kaybetmek oluyor. Birkaç dakika gözden kayboluş sırasında tüm vücudu saran iğne batmalarını ve kalbin yerinden çıkacakmış gibi atması hissini yaşamayan var mı? Pazar çok kalabalık. Lu sadece insanların bacaklarını görebiliyor. Annesinin kıpkırmızı bir paltosu var, diğer insanlardan ayırmamak mümkün değil. Fakat işte o sevimli, kaybolmuş, kırmızı tasmalı küçük köpek yok mu, işte o bütün dikkatleri dağıtmaya yetiyor. Lu annesini kaybediyor. Üstelik yalnız da değil, kaybolmuş bir erkek çocuğu daha var pazarda. Buradan sonra kitabın çocuklara vermek istediği bazı bilgiler başlıyor. Kaybolduğunuzda ne yapmalısınız? Bunun için altı kural var. Lu bu kuralları sırasıyla panik yapmadan yerine getiriyor. Üstelik sadece kendini kurtarmıyor, hem yanındaki çocuğu hem de köpeği korumuş oluyor. Ve en önemlilerden biri Lu’nun annesi pazara giderken Lu’nun koluna cep telefonu numarasını yazmış. Lu Eczaneye giderek, Eczacı bayandan annesini aramasını rica ediyor. Yine kitabın son iki sayfasında ‘Eğer Ben Kaybolursam’ başlığı altında bu altı kural ve “Aileler İçin Notlar” da ise çocuğunuzun kaybolması durumunda yapabileceklerinizin listesi yer alıyor.
4. Bu Beden Benim! (3+ Yaş)
“Pedagojik Öyküler Dizisi” nin bedensel farklılıklar ve sınırlar üzerine bir öyküsüdür. Tümü Pedagog Ayşen Oy tarafından yazılmıştır. Resimleyen Ragıp Buliç’dir. Mandolin Yayınlarından çıkan kitap 5.baskıdır. Kitapta; ebeveynler için bilgilendirmeler de mevcut. Çocuğunuz büyüdükçe bedenini tanımaya, merak etmeye başlar. Fiziksel farkındalık mahremiyet konusunu da beraberinde getirir. Çocuğunuz bu süreçte size cevap vermekte zorlanacağınız bazı sorular sorabilir. Vereceğimiz cevaplar yakın ilişkilerin kurulduğu, dokunmanın birçok başka ülkeden daha yaygın olan ülkemizde çocuğun ne aile/akrabalık geleneklerine zarar vermeli ne de onları tümüyle korumasız bırakacak şekilde olmalıdır. “Bu Beden Benim!” ebeveyn olarak çocuklarınızla birlikte mahremiyet konusuna nasıl giriş yapacağınız ve onlara bazı konuları nasıl anlatacağınız konusunda yol gösterecek bir rehber niteliğindedir. Resimler çok güzel ve canlı. Kitapta izin almadan çocukları öpmememizi! (ki ben bu durumla karşılaştım. Kızım birkaç kez hayatımızda hiç görmediğimiz kişilerce yanlarından geçerken izin almadan şaaap öpüldü.) Zaten kitapta da “Kimse kimseyi zorla öpemez ve dokunamaz” diyor. Sevgimizi göstermenin başka yolları da var. Ağzımızdan çok zor çıkan o “Seni Seviyorum” sözcüğünü söylemek gibi. Tanımadığımız kişilerin bizi zorla bir yere götüremeyeceği, yiyecek veremeyeceği, tuvalet alışkanlıkları, banyo, özel bölge ve doktor-muayene kavramları çok net bir şekilde açıklanmıştır. En önemlisi tüm problemlerini anne, baba ve öğretmenler ile paylaşabilecekleri konusunda çocukları cesaretlendirilmektedir.
5. Sır Versem Saklar Mısın? (5+ Yaş)
Yazarı Jennifer Moore- Mallinos, resimleyen ise Marta Fabrega olan kitabımız Redhouse Kidz yayınlarından ve 7. Baskıdır. Seni ve başkalarını mutlu ediyorsa sır saklamak çok eğlenceli olabilir. (mesela doğum günü sürprizini saklamak gibi). Ama canını acıtan, üzülmene ve korkmana neden olan bir sırrın varsa, kendini iyi hissetmek için güvendiğin bir kişi ile konuşmalısın. Bu sırrı anlatmak zor olabilir, cesur olmalısın diye sözlerine arka kapakla başlayan kitabımız bir hayli interaktif. Bu kitap daha çok soru cevap şeklinde. Aslında sizin yerinize çocuğunuza doğru soruları sorarak ondan hem bilgi alıyor hem de ona bilgiler veriyor. Mesela ne gibi sorular bunlar derseniz. Sakladığın bir sır var mı? Bu sır, güzel bir sır mı yoksa kötü mü? Güzel sır ve kötü sır kavramlarına giriş yapıyor ve bu sorularla açıklıyor. Kötü sırların büyüklere anlatılması gerektiğini, bu büyüklerin kimler olabileceği gibi konularda cesaretlendirmektedir. En arka sayfada yine anne ve babalara notlar kısmında ebeveynlere yönelik bilgiler ve kitabın yazılım amacı anlatılmaktadır.
Özetle ihmal ve istismar konularında nereden başlasak, nasıl anlatsak, neyi nasıl söylesek gibi sorularla boğuştuğumuz zamanlarda, işi uzmanlarına bırakalım. Bu kitaplar kitaplığımızda bize hep rehber olacak olan başucu kitaplarıdır. Bende çoğunlukla kitaplarda yazan arka kapak cümlelerine yer verdim. Ama bir anne olarak bir şeyler iletmem gerekirse; ihmalin istismarın oluşmasında en büyük etken olduğunu söyleyebilirim. İstismar çoğunlukla aile içinden veya çok yakın tanıdıklardan geldiği için, çocuklarımıza yeteri kadar sevgi vermez, ilgi göstermezsek, ileride bunun yokluğunu kötü niyetli bazı kişilerde bulabileceklerini, bu tarz istismara yönelik bilgilerin çocuğa verilmemesinin de aslında bir istismar olduğunu düşünüyorum. Dünyanın hiçbir yerinde, hiçbir aile ve çocuğun bu tarz acılarla sınanmaması dileğiyle.
son dönemlerde bu kitaplarla ilgili çok bilgilendirme yapılmıştı ama hiçbirini okumamıştım. bu gibi kitapların yetersiz olacağına dair yersiz bir önyargım vardı. güzel anlatımınız sayesinde çok bilgilendim ve yargım da değişti tabi 🙂
Ben Herkesle Gitmem ki kitabındaki, gidebileceği kişileri detaylı tanımasına dair vurguyu çok beğendim. Saçı boya mı, köğeğinin adı ne gibi teferruatlar çok iyi. Birkaç yıl önce minik kuzenimi bu gibi konularda bilgilendirirken “tanımadığın kimse ile gitmeyeceksin” diyip duruyorduk. sonra örnekler üzerindem soru cevap yaparken şunu gördük. yanına biri gelir merhaba senin adın ne? benim adım da ahmet. memnun oldum melissa. der ise tanışmış olacakları için onunla gidebileceğini düşünüyordu.
gerçekten çok iyi açıklamalıyız.
ama en önemlisi biz yakınlarımızı çok iyi gözlemlemeliyiz bence. malesef aile içinde yaşanma yüzdesi yabancılardan çok daha yüksek 🙁 kimlerle gidebilir listesi de bizim için büyük sorumluluk!