Kitaplar • 30 Temmuz 2020
Yazar: Elzem Güçlü Arslan - Psikolojik Danışman
EBEVEYN KİTAPLARI ÖNERİLERİ – 1
Bugüne kadar Elzem Güçlü Arslan ile birlikte gerçekleştirdiğimiz Ebeveyn Kitap Kulübü’nde 10 farklı kitap okuduk. Bizlere yeni bakış açıları sunan ve çocuklar ile ilişkilerimizde farklı pencerelerden bakmamızı sağlayan bu kitaplardan aklımızda en çok yer eden kısımları sizlerle de paylaşmak istiyoruz.
Çocuğunuza Kulak Verin
2-8 yaş aralığındaki çocukların yaşayabileceklerine yönelik olan bu kitap, çocukları anlamak, onlarla sağlıklı ve doyum veren bir ilişki kurmak isteyen yetişkinlere bir bakış açısı sunuyor.
Yazarı Aletha J. Solter olan kitap, Doğan Kitap’tan çıkmıştır ve 240 sayfadır.
“Ağlamak, acı çekmekten kurtulma sürecidir ve çocuklar gözyaşı dökme özgürlüğüne kavuşmadıkça kendilerini daha iyi hissedemezler.”
“Şiddet, insanın doğasından değil huzursuzluğundan kaynaklanır. Çocukken incinmemiş ya da acılarını ifade etmesine izin verilmiş insanlar başka insanlara acı çektirmezler.
“Çocukların daha az televizyon izlemelerini sağlamanın bir yolu, onlara cazip etkinlikler sunmaktır. Çocuklarınızın televizyon izleme süresini kısaltmak için onlara yardımcı olmaya karar verene kadar aylara ya da yıllarca televizyon izlemişlerse bu konuda hemen motive olmalarını bekleyemezsiniz. Televizyonun neden olduğu edilgenlikten kurtulmak zaman alabilir. Dolayısıyla çocuklarınız kendi becerilerine güvenmeyi öğrenene kadar sıkıldıkları için şikayet etmelerine hazır olun. Televizyon, duygularını baskılamak için kullandıkları bir kontrol kalıbı haline gelmişse, hayatlarında televizyonun yeri azalınca artacak gözyaşları ve öfke nöbetleriyle ilgilenmeniz gerekebilir.”
“Çocuklarda kazanma ve kaybetme kavramları kendiliğinden gelişmez, bu kavramları öğrenirler. Ancak bir başkası, belki anne ya da babası, kardeş ya da arkadaşı kazanmayı bir mesele haline getirirse, bu konu çocuk için de önemli olmaya başlar. Sonuçlar, fazla ciddiye alınmazsa, çocuklar oynadıkları oyunlardan daha çok yararlanırlar.”
İçedönük Çocuklar
İçedönük Çocuklar, yetişkinler tarafından sık sık karıştırılan içe kapanıklık ve içedönüklük kavramlarını netleştiren ve içedönük çocukları değiştirmek yerine onları anlayabilmeleri için yetişkinlere yol gösteren bir kitap.
Yazarı Marti Olsen Laney olan kitap Doğan Kitap’tan çıkmış olup 296 sayfadır.
“İçedönük bir çocuğa başka bir kişilik empoze etmeye çalışmak, sadece onun kendine güvenini daha da azaltır, suçluluğunu ve kim olduğuna dair duyduğu utancı arttırır ve içedönüklüğüne onu daha da sıkıştıracak utangaçlığı ekler.”
“İçedönük çocuklar kendi aile ortamlarında oldukları gibi kabul edildiklerini ve rahat olduklarını hissederlerse, kendilerine inanır ve güçlü bir özgüven geliştirirler. Böylece içlerinde yeşeren dünya ile dış dünya arasında daha rahat hareket ederler.”
“İçedönüklük aslında çocuğunuzun genetik yapısına dayalı, doğuştan sahip olduğu bir mizaçtır. Bir kişinin mizacı isteğe göre değişmez. Ama çocuğunuzun mizacını anlamak onun güçlü yanlarını geliştirmenize ve sıkıntısını en aza indirmenize yardımcı olur.”
“İçedönük çocuk enerjiyi kendi içinden alır. Canlılığı ve dengeyi hissetmek için duygu, düşünce ve kavrayışa ihtiyaç duyar. Çok fazla dış uyaran (hareket, gürültü) onu tüketir ve kendini bitkin hissetmesine neden olur. Buna karşın dışadönük çocuk enerjisini dış dünyadan alır. Onu en çok etrafının insanlarla ve hareketle dolması mutlu eder.”
Ey Travma Bizden Uzak Dur
Çocukların günlük hayatta yaşadıkları sıkıntılar ve zorluklarla başa çıkabilmelerine destek olabilmeleri için ebeveynlere yol gösteren bu kitap aynı zamanda onlara çözüm önerileri sunuyor.
Yazarları Peter A. Levine ve Maggie Kline olan kitap Doğan Kitap’tan çıkmıştır ve 248 sayfadır.
“Travma, güçlenmenin karşılığıdır. Her çocuğun travmaya yatkınlığı farklıdır. Özellikle, yaş, erken dönem bağlanma ilişkisinin niteliği, geçmişte yaşadığı travmalar ve genetik eğilim bu farkı belirleyen etkenler arasındadır.”
“Travmanın nedeninin, felaketler ya da uzun süre tacize maruz kalmak olduğuna inanılır. Bu tür olayların insanları travmaya karşı savunmasız bıraktığı doğrudur, ama semptomlar olayın kendisinden kaynaklanmaz. Semptomlara neden olan şey, belirli bir durumu kişinin sinir sisteminin algılayışı, özümseyişi ve işleyişidir.”
“Yaşam enerjisinin iki düşmanı vardır; biri korku, diğeri ise utançtır.”
“Duygusal açıdan olgun olmak, geçmişten gelen yaralarımızı fark etmeye ve iyileştirmeye açık olmak anlamına gelir.”
Daha Sade Bir Hayat
Daha Sade Bir Hayat, günlük hayatın yarattığı baskıyı en aza indirebilmek amacıyla ebeveynlere hayatı sadeleştirmeleri gerektiğini anlatırken, sadeleşmenin ne anlama geldiğini ve bu değişimin çocuklar üzerinde nasıl bir etki yaratacağını sade bir dille ele alıyor.
Yazarları Kim John Payne ve Lisa M.Ross olan kitap Doğan Kitap’tan çıkmıştır ve 288 sayfadır.
“Hayatta başarı ve mutluluğun temel göstergesi başkalarıyla geçinebilme becerimizdir.”
“Anlam, tekrarlamada gizlidir. Bunu her gün veya her hafta yapıyoruz, çünkü bu bizim için önemli. Birlikte yaptığımız bu şey sayesinde birbirimize bağlanıyoruz. Birbirimiz için değerliyiz. Çocukluk döneminin dokusunda öne çıkan şey, Disneyland’a yapılan sükseli bir seyahat değil, her zaman var olan, tekrarlanan ve paylaşılan belli başlı düzenlerdir.”
“Ritim çocukları sakinleştirir ve güvende hissettirir, aile toprağına kök salarak dallanıp budaklanmalarını sağlar. ‘Yaptığımız budur’ mesajı ‘Burada düzen ve güvenlik vardır’ mesajını da verir.”
“Bir çocuğun bir şeylerin beklentisinde olmak için zamanı olursa bu konuda hayal kurmaya da başlar.”
“Sadeleşme süreci, günlük hayattaki temel stres etkenlerini ortadan kaldırır, yükselen beklentileri düşürür ve duyusal anlamda rahatsızlık veren faktörleri azaltır.”
Işığın Yolu
Işığın Yolu, ebeveyn olmaya, bağlanmaya yönelik yazılan ve bir ilişki yolculuğunu ele alan etkileyici bir hikaye.
Yazarı Nilüfer Devecigil olan kitap Doğan Kitap’tan çıkmıştır ve 236 sayfadır.
“İhlal edilen çocuğa verilen mesaj; seni sevmiyorum. İhmal edilen çocuğa verilen mesaj ise; sen yoksun. Umarım ihmalin yarattığı travmanın büyüklüğünü anlamışsınızdır.”
“İlişkilerde incinir ve ilişkilerde iyileşiriz.”
“Çocuklarımızın bizi sürekli izlediklerini unutmamak lazım. Onlara nasıl yapmaları gerektiğini anlatmıyoruz, model oluyoruz.”
“Ebeveyn güven verirse, bebeği her sinyal verdiğinde onun ihtiyacını karşılarsa, bu dünya güvenilir, ilişkiler güvenilir şeklinde düşünce kalıplarını içeren ağlar oluşur bebeğin beyninde. Eğer tam tersi bir tecrübe yaşarsa çocuk, tam tersi ağlar oluşturmuş olarak girer yetişkin yaşlarındaki ilişkilerine.”