Ebeveyn • 20 Eylül 2017
Yazı: Süheyla Solgun
BİR ANNEDEN TUVALET EĞİTİMİ HİKAYESİ
Bir anne olarak size kızımla tuvalet eğitimine nasıl başladığımızı ve neler yaşadığımızı anlatmak istiyorum. Bu konuda bir uzmanlığım yok, ancak ilham vermek adına hikayemizi paylaşıyorum. Açıkçası ben de çoğu anne gibi tuvalet eğitimini gözümde büyütüyordum. Çünkü 2,5 yaşındaki kızım gün içerisine neredeyse 1,5 litre kadar su içiyor, geceleri 3-4 defa su için uyanıyor ve sabahları bezi inanılmaz dolu kalkıyordu. Bir de tuvalet takıntısı olan, ev dışındaki hiçbir tuvalete girmemeye çalışan bir anne olarak bu eğitimin daha da zor geçeceğinin farkındaydım.
Güncel kaynaklar tuvalet eğitimine başlarken öncelikle çocuğun psikolojik, fizyolojik ve gelişimsel olarak hazır olması gerektiğini söylüyordu. Aslında çocuklar kadar, ebeveynlerinde kendilerini bu konuya hazırlamaları gerektiğini düşünüyorum. Bir gün 2,5 yaşındaki kızımın bu duruma hazır olduğunu fark ettikten sonra, bu konuyu detaylı araştırmaya başladım ve araştırmalarım sonucunda şunu gördüm ki tuvaletini öğrenmemiş çocuk yok.
Daha önceleri Uzman Psikolog Sinem Olcay Kademoğlu’nun “Annenin Rehberi” kitabını okumuştum, orada henüz bebekken yani 1 yaş civarı verilen eğitimde şartlanma usulü öğretme yaklaşımının etkin olduğundan, 2-3 yaş civarında ise çocuğun konuya olan istek ve ilgisini izleyip bilinç yoluyla öğretme yaklaşımının izlendiğinden bahsediyordu. İkisi de tercih edilebilirdi ancak çevremde çocuğun bilinçlenmesini bekleyerek eğitim veren çoktu.
Yine aynı kitapta ilgimi çeken noktalar şunlar olmuştu: Çocuklar 2 yaşına yaklaşırken neden-sonuç ilişkilerini çözebilecek kadar ileri bir zihinsel seviyeye ulaşıyorlardı. Çoğu çocuk tuvalet eğitimine hazır olduğunu, çişini ve kakasını yaptığında rahatsız olmasıyla göstermeye başlıyordu. Çocuğun eğitime hazır olduğunu düşündüğünüz gün bezini çıkartıp tuvalete oturtmanın sağlıklı bir yaklaşım olmadığını, bunun aslında en son adım olduğunu söylüyordu. Öncesinde sizi gözlemlemesine izin vermek, kakanın/çişinin yerinin tuvalet olduğunu eşleştirmesine yardımcı olmak, bu konuda konuşmak, kitaplar okumak gibi ufak adımlar atılmalı ve hazırlık yapılmalıdır deniliyordu.
Yeni eve taşınmak, annenin hamile olması, yeni bebek dünyaya gelmesi, aile fertlerinden birinin ölümü, annenin işe başlaması, yeni bakıcı gelmesi gibi olağandışı durumlar olduğunda tuvalet eğitimine başlamanın doğru olmadığını da biliyordum.
Bana yakın gelen bu bilgiler ışığınca, kızıma zaman zaman tuvalet ile ilgili bilgiler vermeye başlamıştım. Son 1 haftada ise tuvaletimizi artık klozete yapacağız diye anlatmaya başladım, sonrasında kızımla birlikte klozet adaptörü, klozet örtüsü, yükseltici basamak, bir düzine külot ve alıştırma külotu aldık.
“Teo’nun Kaka Kitabı” ise keyifli anlatımıyla kızımın bu sürece alışmasında çok yardımcı oldu. Teo bez kullanan bir çocuk ve annesi tuvalet hakkında bilgiler veriyor, bir arkadaşının da bezi bıraktığını görünce hevesi artıyor ve babasından detaylı bilgileri aldıktan sonra tuvalette ilk denemesini gerçekleştiriyor. Bilgi Yayınevinde çıkan kitabın son bölümünde ise ebeveynlere tuvalet eğitiminde yardımcı olacak bilgiler mevcut.
İş yerinden 1 hafta izin aldım ve kendimi hazır hissettiğim ilk gün kızımı bezsiz bırakarak bu sürece başladım. İlk gün banyodan çıkamadık bir türlü, çünkü kızım hep altına kaçırdı ve ben sürekli onu banyo yaptırmak zorunda kaldım. İlk günün böyle olacağını, kızımın kendini zaman ilerledikçe hazırlayacağını, tutma refleksinin gelişeceğini biliyordum. Ama yine de gün sonuna doğru galiba biz bunu başaramayacağız hissine de kapılmadım değil. Gece ise, normalde sık sık su içmek için uyanan kızım bütün gece sadece 1 kere uyandı. Aslında o gece tuvaleti geldiğinin sinyalini bir şeyden rahatsız olup ağlamasıyla belli etmişti ama ben anlamamıştım, doğal olarak o gece altını ıslattı.
Ertesi gün ise bambaşka bir gün oldu. Sanki sihirli bir değnek dokundu kızıma ve aylardır çişini kakasını tuvalete yapıyormuş gibi, her çişi, kakası geldiğinde tuvalete yaptı. İnanılmaz mutluyduk, başarmıştık kızımla, dilimizde hep Pepe şarkısı “çişler tuvalete, kakalar tuvalete” vardı. Kafamda büyüttüğüm gibi olmamıştı, aslında çocuk gerçekten hazır olduğunda korkacak bir şey yoktu. İlerleyen günlerde zaman zaman küçük kaçırmalar olsa da zaman ilerledikçe bunlar da bitti. Bütün gece su için uyanan kızımın uyanmaları azaldı, uyandığı zaman suyunu içip çişini yapıp geri uyudu.
Yine çoğu kaynakta bu sürecin başarıya ulaşmasında en önemli konulardan birinin çocuğa bu eğitim süreci boyunca baskı yapmamak olduğu söyleniyordu. Çocuğu cezalandırma ve korkutmalardan uzak tutmak, sakin ve sabırlı olmak, aceleci davranmamak, çocuğun her çişini, kakasını yaptığında abartılı tepkiler ve ödüllendirmelerde bulunmamak, kısaca bu süreci normal bir şekilde geçirmek gerekiyordu.
Sonuç olarak, sevgili ebeveynler, tuvalet eğitiminden korkmayın, o korksun sizden. Emin olun siz ve çocuğunuz hazır olduktan sonra, gerisi kendiliğinden geliyor. Daha zorlayıcı vakaların, hikayelerin de olduğunu tabii ki biliyorum. Bizim pozitif hikayemiz böyle, sizin de bu süreçte yaşadığınız deneyimleri paylaşırsanız sevinirim. Sevgiler.
Süheylacım eline sağlık ne kadar da güzel yazmışsın. Ben de bu tarz süreçlerde öncelikli olarak annenin hazır olması gerektiğine inanıyorum. Böylelikle daha sabırlı ve anlayışlı olunabiliyor ve tabiki bir önemli husus da çoçuğunuz kaç aylık olduğu. Henüz kasları gelismemis çocuklarda anneler genellikle sorun yaşıyorlar ve süreç ne yazıkki uzuyor ya da başarısız olunuyor. Biz Ata tam 30 aylıkken bu sürece başladik ve ilk yarım günden sonra tuvalet alıskanlığızı kazanmıstık 😊😊 Sevgiler..
Teşekkür ederim canım, bizim başlamamızda sizin de etkiniz çok büyük, cesaret kaynağı oldunuz:))