Beslenme • 19 Temmuz 2017
Yazar: Müzda Irmak - Uzman Diyetisyen
ÇOCUKLUK ÇAĞI OBEZİTESİNİ ENGELLEYEN UMUT IŞIĞI:
BLW (Baby Led Weaning / Bebek Önderliğinde Beslenme)
Hayal edin! Bebeğinizle beraber keyifle yemek yediğinizi ve bebeğinizin yemek seçmediğini, yemek yesin diye arkasından koşturmadığınızı...
Bu hayal BLW ile mümkün. Sadece ev biraz kirlenecek. Kirlenmek güzel değil miydi anneler?
Haydi BLW'yi birlikte keşfedelim.
Bundan tam 7 yıl önceydi, çocuk diyetisyeniydim. Henüz anne değildim. En büyük problemim çocuklara sebze yedirmekti. Çocuklar yemek yerken ebeveynleriyle savaş halindeydi. Zorla yedirilen çocuklar, tabletle, televizyon ile yedirilenler, burnunu tutup ağzını açtıranlar, oyuncak kamyonun içine sebze koyarak ordan yedirmeyi umanlar, çocuk yemeyince ağlayan anneler, yemeyen çocuğa tehditler ve daha neler neler. O zamanlardan başladı araştırmalarım. Çocuklar nasıl doğası gereği sevdiği bir şeyden nefret eder olmuşlardı. Yemek yemek içgüdüseldi, keyif almalıydı çocuk.
Son yıllarda patolojik yemeler çocuklarda giderek artıyordu. Nedendi tüm bunlar?
Aslına bakarsanız asıl mesele gıdayla ilk kez tanışan bebeğin ilk beyaz sayfasına keyifsiz bir püreyi plastik kaşıkla, bebeğin ellemesine bile izin vermeden bebeğin ağzına "tıkmamızla" başladı. Ve işte yine insan müdahale etmişti doğal olana, doğaya. Ne zaman elini atsa bozuveriyordu insan doğal dengeyi. Aldı insan topraktan sebzeyi önce kaynattı sonra rondodan geçirdi bulamaç yaptı ve ona dokunma ve anlama fırsatı vermeden bebeğine verdi. Ne oldu sonra "Anneeee bu ne, ben bu ne anlamadım ki, hissetmedim, yaşamadım, bu çok sıkıcıııı" Ne yaptı sonra anne, başlarda her şeyi püre olarak verdi. Büyüdükçe bebeği sebze yemekten nefret eden bebeğine sebzeyi etin köftenin ve çorbaların içinden vermeye çalıştı, pureye pekmez ekledi, ya da meyve suyuna bir sürü diğer şeyi... Ki sebzedeki besinlerden mahrum kalmasın yesin diye çocuk.
Sonuç? Ne yazık ki kandıramadık bebeklerimizi... Kesinlikle! Acıkmasa da yedirdik, doyduğunda bile zorladık, ağzına tıktık. "Hadi bakim bitir yemeğini, az kaldı hadiii" diye bastırdık. Ne demekti çocukta bu "Ben doyduğumu anlamam, annem anlar". Çocuk ne doyduğunu anladı ne acıktığını. Ya çok zayıf oldu hiç bir şey yemeyen lokmayı yutmayan. Ya da tam tersi şişmanladı, doyduğunu anlamayan çiğnemeden yutan... Oysa BLW yöntemi beslenmenin yönetimini tamamen çocuğa verdiği için, çocuk açlığını ve doygunluğunu anlayabiliyordu.
Yüzlerce çocuk danışanla, çocuk obezitesi ve gelişme geriliği ile uğraşmış bir uzman diyetisyen olarak 7 yıl sonra anne oldum. Thalia'nın yeterli ve dengeli beslenmesi dışında yediklerinden keyif alması benim için çok önemliydi. Doktorum önermese de ben inatla, hakkında tatmin edici sayıda bilimsel çalışma olmasa da, alternatif bir ek gıdaya geçiş yöntemi olan BLW (Baby Led Weaning) ile kızımı besinlerle tanıştırmaya karar verdim. BLW ye başlamadan önce tüm yayınları okudum ve hiçbirinde kaygı verici sorunlarla karşılaşılmamıştı.
Neden geçmişte BLW yöntemini rahatça öneremiyordum danışanlarıma?
Çünkü BLW hala bazı otoriteler tarafından uygun bulunmuyordu. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) ek besin başlama ayını 4 aydan 6 aya çıkardığında ancak BLW konuşulmaya başlandı. Çünkü BLW de tek ve en önemli şart bebeğin dik oturabilmesiydi ve bu yetiye bebek genelde 6. ayda ulaşabiliyordu. Dik oturabilme bebeğin kazara besinleri nefes borusuna kaçırmasını engelliyordu. 4 aylık bir bebek bazı istisnalar dışında dik oturamazdı. Oturamadığı için püre dışında bir besin tüketemezdi!
Artık ilk 6 ay sadece ve sadece anne sütü önerilmekte ve ancak anne sütünün yokluğunda formül mama verilmesi gerektiği öneriliyor. 6. aydan önce ek besine başlanması allerji ve bağırsak rahatsızlıkları için zemin hazırlayabiliyor. İlk 1 yıl anne sütü, yokluğunda formül mama beslenmede esastı. Ek besin adı üstünde sadece "EK" di bebeği doyurma amaçlı değildi. Yani anne önce emzirip bebeği doyuracak ya da formül mamasını verecek sonra keyifli tadımlarla besini keşfetmeye başlayacaktı bebek. Bu bebek için çok heyecanlı bir şeydi.
Thalia 6 aylık olmuştu ben yine doktora derecesinde tüm çalışmaları hatmetmiş bi şekilde kolları sıvadım. BLW'yle Thalia'yı tanıştırdım. İlk besin haşlanmış havuçtu. Biz de sofrada yanına oturup yemeklerimizi aldık önümüze. Kural müdahale etmemekti. Kendi bulacak, eline alacak dokunacak, keşfedecekti, ağzına götürüp yerse de tepki vermeyecektik. Thalia büyük bir keyifle dakikalarca oynadı havuçla yedi mi yemedi mi anlamadık bol bol öğürdü ama zamanla öğürme refleksi geriledi ve daha rahat ezmeye çevirmeye başladı ağzında, çok keyif aldı. Şimdi Thalia 21 aylık ve hiçbir besini seçmiyor, yemek yemekten inanılmaz keyif alıyor, çok rahat kaşık ve çatal kullanıyor. Arkasından koşmuyoruz, her zaman beraber yiyebiliyoruz ve tüm yemekler ailecek çok keyifli oluyor.
Eger bebeğinize BLW uygulama kararı verirseniz;
- Öncelikle bebeğinizin dik oturabilmesi gerekiyor. Herhangi bir rahatsızlığı, yutma güçlüğü varsa bu yöntem hekime sorulmalıdır.
- Bebeğiniz aç olursa huzursuz olur ve besini incelemeye, tatmaya hevesli olmaz. Bebeğiniz anne sütünü ya da mamasını almış olmalı. Bu sayede anne sütünü de azaltmamış olursunuz. Unutmayın bu bir 'EK' besin keşfi, bebeğiniz bununla doymayacak.
- Lütfen lütfen lütfen... bebeğiniz besinle tanışırken ev kalabalık olmasın, televizyon, tablet açık olmasın, yüksek sesli müzik olmasın. Beslenme ciddi bir şeydir oyun değildir, oyuncak değildir, belli kuralları olmalıdır.
- İlk olarak sebzeler veya yoğurtla başlanır. Temel kural önce tatlı meyve başlanmamasıdır. Şekerli bir meyveyle başlanması sebze ye tepki oluşturabilir. İlk olarak havuç, kabak, brokoli, karnabahar, patates, soğan, taze fasulye haşlaması, avokado, vb.
- Sebzeleri bebeğinizin rahat tutacağı parmak şeklinde kesmelisiniz. Parmak gıdaları bebekler çok daha rahat kavrar.
- Sebzeleri rahatça çatal batıracağınız kıvamda yumuşak olana kadar haşlamalı ya da buharda pişirmelisiniz. Buharda pişirmek vitamin ve mineral kaybını engeller ama yeterince yumuşak yapamıyorsanız lütfen haşlayın. Bebeğimiz vitamin ve minerali çoğunlukla anne sütü ve mamadan alıyor rahat olun.
- Bebeğinizin önüne besin koyduktan sonra siz de yiyecek bir şeyler alın önünüze, bebeğinizle aynı yiyecek de olabilir. Bebeğinizin sizi izlemesi çok iyidir, taklitle öğrenecektir bir çok şeyi.
- Çok önemli bir nokta var bizim kültürümüzde zor olan birşey ; MÜDAHALE ETMEMEK, BEBEK YİYİNCE ALKIŞLAMAMAK, AFERİN DEMEMEK. Neden mi? Çünkü bu çok doğal normal bir şey, sakin olmalısınız ve bebeğiniz de strese girmemeli, bebeğin BLW beslenmesi sırasında başlarda bebeğinizin dikkatini dağıtmamalısınız.
- Bebeğinizi sofrada besinle ASLA yanlız bırakmayın.
- Mama sandalyesi olarak İkea'nın mama sandalyeleri en iyisi en kolay temizleneni. Mama sandalyesinin altına bir masa örtüsü serin, ben masa örtüsü yerine şeffaf ince bir PVC kestirmiştim. Kirlenme konusunda rahat olmalısınız. Bebeğiniz 8. aya geldiğinde emin olun çoook daha az kirleniyor etraf. Bebeğiniz yerken siz de yemek yiyebiliyorsunuz ağzınıza tıkıştırmadan keyifle rahat rahat... Az sabır... Bırakın kirlensin ortalık da bebeğinizin hayatı boyunca yeme problemi, obezite problemi olmasın.
Şu an BLW obezite salgınını yenebilecek bir ek besine geçiş yöntemi olarak tanımlanıyor. Çünkü çocuk doyunca kendi yönetiminde bırakıyor yemeyi, besinle uğraşıyor, onu keşfediyor, heyecanlanıyor. Püreler, meyve suları bebeğe hep aşırı kalori vermemize hem de hızlı verildiği için doygunluk hissini geç algılayan bebeğin aşırı yemesine sebep oluyor.
Şuan BLW danışmanlığı verdiğim tüm danışanlarımın bebekleri sorunsuz yemek yiyor. Bebeğinize tabi ki pasta, börek çörek vermeyin. WHO (Dünya Sağlık Örgütü) şekerle tanışma yaşını 3'e çıkardı. Bebeklerinizi şekerden koruyun ve sakın ödül olarak şeker verilmesine izin vermeyin, bu çocuklarınızın mutlu anılarıyla birleşerek şekeri çok farklı bir yere koymasına sebep olur. Şeker ve şekerli ürünlerin çoğu işlem görmüş bir kimyasallardır, kanserojendirler. Kokain kadar bağımlılık yapabileceği fareler üzerinde kanıtlanmıştır. Şekere ve obeziteye savaş açmış bir diyetisyen olarak kendi deneyimlerim de ek besine geçişte en doğru yöntemin BLW olduğunu bana gösterdi.
Ve tabi birde siz bunları okurken 6. ayda henüz oturabilen bebeğinizin önüne haşlanmış katı gıdalar koymanın riskli olduğunu ve püre şeklinde verilmezse nefes borusuna kaçabileceğini düşünüyorsunuz. Ya da siz düşünmeseniz de etrafınızda bu dile getiriliyor. Özelliklede artık BLW konusunda geç kalmış anneler ve BLW yapmak istemeyen annelerden. Sıkı durmalısınız bu konuda ve rahat olun. Bebekler ilk doğru kıvamda haşlanmış sebzeyi ağızlarına götürdüklerinde -ki bunu yapmayı çok isterler ve ağızlarına bir şey koymayı çok severler bu dönemde- öğürebilirler. Bebekleri öğürme refleksi alanları dilin orta kısmında hatta bazı bebeklerde biraz önündedir. Erişkinlerde katı gıdayla temasla bu refleks geriye gitmiş ve aşağılara inmiştir. Bu yüzden ilk katıyla karşılaşan bebeğin öğürme öksürme hatta kusar gibi olma hallerine sabredin paniklemeyin. Bu durum refleksin geriye doğru gitmesinin tek yoludur ve çok kısa sürer. Youtube'dan BLW videoları izleyerek öğüren bebeklere bakın ve alışın bu sahneye. Bebeğinizin çiğnemeyen yutamayan ve sebzeden kaçan her şeyin bulamaç haline muhtaç, beslenme sorunlu bir bebek olmaması için bu sabrınıza ihtiyacı var. Öğürme hali ebeveynlerin korktuğu bir şeydir bebekleri ise koruyan ve destekleyen bir refleks. Yani öğüren bebek zaten geriye bir şey kaçırmaz, rahat olun, yeter ki dik oturabilsin. Ben bazen ağzına kocaman bir sebze parçasını alıp da yutamadan ağzında kalıp kızım öğürdüğünde ağzındakini kendi bebek kaşığıyla sakince alırdım. Paniklemeyin ve parmağınızı sokmayın ağzına. Öyle parmakla çıkarmak doğru bir şey değil. Sonuç olarak bilimsel çalışmalar bebeğim mamayı nefes borusuna kaçırma riski ile yumuşak kıvamlı haşlanmış sebzeyi kaçırma riskinin farklı olmadığını gösteriyor. Aksini söyleyen yada size korkutucu hikayeler anlatan kişileri bu bilimsel yazıları okumaya davet edin.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak için tabi ki önce BLW videoları izlemenizi BLWturkiye.com sitesini takip etmenizi ve 'Bu Tabak Bitecek Mi' kitabını okumanızı tavsiye ederim.
Ata`ya hamileyken dikkatimi cekmisti BLW yöntemi. Eski bebek beslenme yöntemleriyle kıyaslayınca “hadi canım” demiştim 😃 Ama uygulayan annelerin yorumlarını okudukca ben de denemeye karar verdim. Ata 6 aylıkken ek gıda serüvenimiz başladı ve BLW yöntemini uyguladım. Bazı zamanlar etraftan “Nasıl eline verirsin, ya bogazına kacarsa! Daha bebek o boğulur! Sen yedirmezsen nasıl doyacak! ” diye tepkiler alsam da en doğru yontemi uyguladığıma inanmıstim. Tabiki sizin de dediginiz gibi dik oturur olmasi ve yalnız olmaması önemli bir husus! Ata şuan 32 aylık ve şuana kadar pesinden koşturarak yemek yedirme gibi bir problemimiz hic olmadi ve yemediği sebze çok nadirdir. Sevgiler..
o kadar guzel anlatmisiniz ki…keske ben de ayaz bebekken baslasaymiisin.bu durumdan hala sorun yasiyorim.yok bogazina kacar yok yiyemez diye etraf o kadar karistimi sonunda bende korktum ve eline hic bir sey veremedim.simdi ayaz 32 aylik hala sorun yaşıyorum hep ben yediriyorim kendi eliyle bir sey yemek istemiyor.sizde benim gibi sorun yasamak istmiyorsaniz mutlaka bu yaziyi okumalisiniz…emegine saglik muzdacim
Çok teşekkür ederim Mediha.Ayaz da tabiki öğrenecek sakin olmak ve zorlamamak lazım kendi en ufak birşey yediğinde yüreklendirmek bile çok iyi olur 🙂
Bebegi 5. Ayindayken ek gida seruvenine blw ile baslamaya karar vermis ve su anda elinde”o tabak bitecek mi” isimli kitabi okurken bu guzel yazida ne guzel tesadüf oldu 😇 lutfen yine bu konuda bizimle deneyimlerinizi paylasin 🙏
Sıkıntı yaşadığınız özel bir konu varsa yazabilirim….Sevgiler
Ben blw ile başladım ek gıdaya suanda 17 aylık kızım 9. Aydan snra yemek konusunda hiç sorunumuz kalmadı hem herşeyi
Yiyor hemde kendisi yiyor, boğazında kaldımı evet ama zaten hep yanındayız ve blw ye başlamadan once nefes brusuna kaçması durumunda ne yapılması gerektiğinide öğrenmiştim, fakat onların dilleri bizşm gibi çalışmadığı için nefes borusuna kaçma olasılığı cok cok düşük doktorumuz demişti ve gercektende her kaçmasında kendisi çıkardı🙏🏻
Kızımın doğduğu ilk günlerde hastaneden enfeksiyon kapıp, O’nu kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya gelip bunun sonuçları olarak da sütümün kesilip çocuğumu emzirememe durumu, beni çok farklı düşünmeye itti. Emziremediğim için ek gıda dönemini iple çektim. Çünkü kafamda, hep kızımın annesütüyle beslenmediği için diğer çocuklardan sağlıksız olduğu fikri ve benim bu açığı ek gıda döneminde onu en iyi şekilde besleyip diğer çocuklarla aradaki farkı kapatmaya çalışma düşüncesi vardı. Ve ben bunu başardım, kızımı o kadar iyi besledim ki, yapılan tahliller inanılmaz iyi çıktı, doktorumuz çok şaşırdı ve bunu nasıl başardığımı sordu. Evet ben kızımı çok iyi beslemiştim ve yine aynı şekilde bu zamana kadar beslemeye devam ettim ama gelgelelim ki bir yeme problemi olan çocuk yaratarak aslında yeme konusunda sınıfta kalmıştım. Çünkü ek gıda dönemine kadar BLW ile ilgili araştırmalarımı yapmış ve bunu uygulayacağıma karar vermiş olmama rağmen aklım beni kendi kendine çok iyi beslenemez, fazla yiyemez, yemezse sağlıksız olur, belki yine doğduğu andaki durumları yaşarım düşüncesiyle onu kendim ve zorla (oyalayarak, dikkatini dağıtarak, telefon vererek) beslemeye yönlendirdi. Zaman zaman BLW yöntemini denedim ama gün sonunda yine kendi rutinime döndüm hep, pes ettim. Ben başaramadım ve hala 32 aylık kızımla yeme problemi yaşıyoruz. Hala kendim besliyorum O’nu. BLW ile ilgili bu güzel yazın, özellikle benim gibi başlamaya bir türlü cesareti olmayan, ya da başlayıp da sonunu getiremeyip bu duruma kısa sürede son veren anneler için tekrardan bir cesaret kaynağı olur umarım. Ben de tekrardan deneyeceğim.
Sevgiler..
Ne güzel bilgiler ve yorumlar arkadaşlar, emeğinize sağlık, şu bir gerçek ki tecrübelerden faydalanabilmek çok önemli, ilk çocuk; yapmak istediklerimiz ve en son yaptıklarımız arasındaki gelgitlerimizle büyüyor, genç bir insanken doğadaki en değerli konumda, annelikte buluyoruz kendimizi, heyecanımız, tepkilerimiz, yanlışlarımız, kaygımız çok normal, her birimiz eşsiziz, bizler iletişimde kalarak, deneyimlerimizi paylaşarak ve birbirimizi cesaretlendirerek daha iyi versiyonlarımıza kavuşacağız, yürekten inanıyorum, sevgilerimle.